Ayağında 'İsrail' yazan başka bir kuşun, ülkemizde de daha önce yakalanmasını ve 'sol burun deliği daha büyük. Burnunda dinleme cihazı var!' gerekçesiyle milli istihbarata gönderilmesini daha önce bu blogda işlemiştik. (Kuşların burunları değil, gagaları olduğunun tekrar altını çizelim). Kuşların ayağına demir halka bağlamanın, ornitolojide (kuş biliminde) sıklıkla kullanılan, kuşların göç yollarını takip etmeyi mümkün kılan bir metodoloji olduğunu da belirtmiştik. Paranoyak kişilik bozukluğunuz yoksa, bacağında 'İsrail' yazan kuşun casus olmayacağını çıkartabilmeniz gerekir. Bu nedenle, İsrailli ornitologların kuşların göç ettiği her ülke ile diplomatik kriz yaşayabilme ihtimallerini hesap ettiklerini zannetmiyoruz. Bir üniversite, bu dinamiklerle bilimsel araştırma yapamaz.
Halbuki, kuşların göç yollarının takibi, önemli bir mevzu. Hem kuşların ekosistem kullanımı ve yıllar içinde bu kullanımdaki değişim açısından, hem de, kuş gribi gibi, bu türlerin taşıyıcı olduğu salgın durumlarında, halk sağlığı düşünülerek önlemler almak için. İsrail birçok kuş türünün Avrasya-Afrika göçü sırasında rotalarının üzerinde bulunuyor. İsrail doğa kurumunun birçok kuşun göç yolunu takip etmesinden daha doğal bir durum olamaz.
Doğal olmayan ise, yaşayıp yaşamayacağının garantisi olmayan, keyfinin kahyasına göre hareket edecek bir akbabanın, casuslukla suçlanması. Üstelik bacağında açıkça 'israil' halkası varken. Ve daha da üzücüsü, NTVMSNBC'nin haberi bu başlıkla ve bu metinle vermesi.
belki de kuş gribi yaymak için kullanılan biyolojik bir silahtır.
YanıtlaSil:) cüneyt, hemen NTVMSNBC'de haber yorumlayıcısı olarak çalışmaya başlaman lazım, bu olasılığı hiç düşünmemiştim!
Silhaberler delillere göre değil de ihtimallere göre yazılınca haberin bütün içeriği editörün hayal gücüne ve yetersiz bilgisine kalıyor.
YanıtlaSilAslına bakarsanız benzer bir durumu ben de yaşadım. Ama konu olan ülke bu sefer İsrail değil Çin idi... Herşey, etrafta gördüğüm eşyaların hemen çoğunda "Made İn China" yazısı olduğunu farketmemle başladı. Farketmediğim şey ise geçici bir paranoyaya tutulduğumdu. Gerçii bu anlaşılabilir. Zira paranoyanın gereği olarak etrafınızda olup bitenle kafayı bozduğunuzdan, hatayı kendi içinizde aramaya pek fırsatınız olmuyor. Neyse...
YanıtlaSilBence haberde esas gözardı edilen husus akbabanın leşçi bir kuş olması. Darfur'da yaşanan insanlık ayıbının kokusunu almış olabilir mi? Ama neden bir İsrail Kuşu Arapların, Afrikalıları öldürmesini dert etsin ki? Hatta (muhtemelen?) yahudi olduğundan, soykırımın kokusunu aldığında tam tersi yöne gitmesi gerekir. Böyle kuş beyinli bir canlıyı, ait olduğu ulus devlet/etnik kökenin gerekleriyle ile ait olduğu canlı familyasının gerekleri arasında bırakarak zor duruma düşürmek tam da bir İsrail oyunu gibi görünüyor.
En azından GPS sahibi olduğu için yolda kaybolmayacağını bilmemiz içimizi rahatlatlatmalı... Bu teknolojinin olmadığı yıllarda aşırı miktarda güneye göçtüğü için Güney Kutbunda ölen leyleklerin yasını hala tutarım... Ve lanet olası penguenlerin biri bile smokininin ceketini çıkartıp leyleklere yardım etmemişti! Lanet olsun sizin gardrobunuza!