12 Ocak 2014 Pazar

Entel Kadın Hastalıkları Araştırma Enstitüsü

Mahvettiniz hayatlarınızı, entelektüel kadınlar.
İki satır T.S. Eliot okuyacağım, mor kazak giyip filtre kahve içeceğim derken, sonunda sağlığınızdan da oldunuz.
Mahvettiniz hayatlarınızı, ve bizim kaliteli toplum düzenimizi, entelektüel kadınlar. 

Bugün konumuz, sağlık konusunda halkımızı bilgilendirmeyi kendıne görev edinmiş medyamızdan, Türkiye'nin kanayan yarası olan hastalıklı entelektüel kadınlar üzerine bir seçki. 

Önce, Vatan'dan gelsin:

Sonra da  Milliyet'ten:





PMS ENTELEKTÜEL KADININ HASTALIĞIDIR...köyde koyun güden, akşama kadar mısır tarlasında çalışan kadınlarda PMS olduğunu pek görmeyiz.

Köyde koyun güden, mısır tarlasında çalışan aptal kadınlar! Kafalar boş olduğu için stres yapmıyorsunuz, en azından sağlıklısınız, anladınız değil mi? 
Şehir hayatının genel olarak daha stresli bir ortam sunduğunu, stresin insan sağlığına olumsuz etkileri olabileceğini inkar edemeyiz. Adet öncesi gerginlik sendromu olarak da bilinen PMS'in risk faktörüleri arasında, elbette stresli bir yaşam olabilir.
Gelgelelim şehirlerde yaşayan kadınların entelektüel, köylerde yaşayanların cahil kabul edilmesi aymazlığına. Marksist devrim olduğunda kelleniz koparılsın mı istiyorsunuz, Prof. Dr. Tansu Küçük? Buna ek olarak, köylerde yaşayan kadınların yaşamlarında sıkıntı ve stres olamaz mı? Hastaneye erişimi kısıtlı olan kadınların, adet öncesi gerginlik için gerçekten doktor görmek isteyeceğini düşünüyor musunuz? 

Eğer bir entel kadın yakınıysanız lütfen oturun. Hastamızın durumu kritik:

Entel kadının hastalığı MS erken yaşta vuruyor
Multipl Skleroz,  beyin ve omurilikteki sinir hücrelerinin bağışıklık sistemi ve çevre hücreler tarafından tahrip edilmesi sonucu meydana gelen bir hastalık. Sebeplerinin genetik ve çevresel olduğuna dair göstergeler var, hastalığın demografisinde ilgi çeken coğrafi dağılımlar da var (ekvatordan uzaklaştıkça vakaların nüfusa oranının artması gibi). Kısacası, MS'in tam olarak neden ortaya çıktığını bilmiyoruz ama sebebinin entelektüellik olmadığı kesin. 

Entel kadınların Allah'ından yeterince bulmadığını düşündüyseniz, fibromiyalji ile tanışın.



Milliyet, bu haberi bir defa vermekle yetinmek istememiş:


Hem işte hem de evde mükemmelliği yakalamak için çabalayan kadınlar, bir poşette toplanın ve kendinizi çöpe atın çünkü süper kadın oldum derken çürüdünüz.
(Fibromiyalji, gerçekten de kadınlarda çok daha yüksek oranda görülüyor. Fakat hastalığın genetik kökenli olabileceğine dair kuvvetli bulguların olduğunu, ve her ne kadar stresin tetikleyici bir faktör olduğuna dair teoriler ortaya atılmış olsa da işkolik ve mükemmeliyetçi olmanın fibromiyalji ile bağlantısının literatürde ilk defa Milliyet gazetesinde yer aldığını belirtmek gerekir.)

Ah, afedersiniz.
Süper kadın sendromu falan derken, mızmız kadınlara değinmeyi unutmuşuz. Fibromiyaljiyi bu sefer de ona yamasak olur mu? Farkederler mi ya?



Hastane kantininde geyik mi yapıyorsunuz, gazeteye demeç mi veriyorsunuz? Bugün yarın Ece Temelkuran'a birşey olsa, bunun sorumlusu siz değilsiniz de kim????

Fakat denizde kum, kadının entelinde hastalık:
Ülkemizin gazeteleri işbirliği yapmışcasına entelektüel ve çalışan kadına saldırsa da, bu tür haberlerin yarısının Milliyet'ten gelmesi oldukça tuhaf. Şüphelerin, yıl sonu terfisinde kadın iş arkadaşına çelme takmaya çalışan ve işkoliklik konusunda gözünü korkutan erkek bir Milliyet gazetesi çalışanında yoğunlaşması kaçınılmaz.

Evet, entelektüel, işkolik, mükemmeliyetçi ve şehirli erkekler, sizin tuzunuz kuru, harika gidiyorsunuz. 
Entelektüel, işkolik, mükemmeliyetçi ve şehirli kadınlar, siz birkaç sene içinde bağkur veya SSK bünyesinde yer alabilmeyi bile unutun. 
Köylüler, sizin zaten bu kulvarlarda şansınız dahi yoktu. Basit ve rahat kafa hayatınıza dönün. 

Neyse ki henüz bu hastalıkların hiçbiri bende tezahür etmedi de entelektüel olmadığımı biliyorum. Bundan sonra da tek satır okursam beni Baudelaire, Camus, Proust ve Turgut Uyar teker teker çarpsın. Canımızı pazarda bulmadık.








6 Ocak 2014 Pazartesi

Sabah Gazetesi ile Işıldayan Tertemiz Genler


Sabah Gazetesi 6 Ocak 2014 tarihli haberiyle bizlere Genetik teknolojisinin geldiği hayranlık uyandırıcı noktayı muştuluyor. Tam olarak hangi noktaya gelindiğini aslında onların da anlamamış olması üzücü.

Konya'da akraba evliliği yapan bir çiftin ilk çocukları, bu tür evliliklerde sıkça görüldüğü üzere, otozomal çekinik bir genetik hastalık ile doğmuş. İkinci çocukları için endişe eden çifte tüp bebek tedavisi yapılıyor.
Devamını Sabah'tan dinleyelim:
GENLERİNDEKİ HASTALIK TEMİZLENEREK DOĞDULAR
Konya'da çocukları genetik bir hastalıkla dünyaya gelen Avcı çifti yeniden bebek sahibi olmak istedi. Genetiği ayıklanmış 2 embriyo anne rahmine yerleştirildi ve ikizler dünyaya geldi.
İlahi Sabah. Herhangi bir haberinizi ciddiye alacak olsak, genlerin temizlendiğini veya kılçık gibi ayıklandığını düşünüp kendi kendimize boş yere coşacağız. Söz konusu işlem, mevcut genlerin embriyolardan temizlenmesi veya ayıklanması değil, tüp bebek tedavisi sırasında farklı genetik  kombinasyonlara sahip embriyolar arasından, hastalığa sebep olan mutasyonu iki kopya olarak taşımayanların seçilmesidir.

'Genetik geleceğin mesleği!' diye gazı verdiğiniz nesil artık çoluk çocuk sahibi olacak yaşa geldi, Türkiye'de olmasa bile dünyada temel genetik bilgisi artık genel kültürün bir parçası. Sabah gazetesinin sağlık haberlerini hala ninelerimiz mi hazırlıyor?

Bu arada haberde söz ettikleri ataksi telenjiektazi hastalığının, ATM isimli gendeki bir mutasyondan dolayı meydana geldiğini, bu genin diziliminin anne baba ve hastalığı taşıyan çocukta çıkartılarak, sağlıklı dizilime sahip olan embriyoların bu şekilde seçilebileceğini Sabah kayda değer bulmadığı için yazmamış. Gen dizilimi okunmasında meydana gelen en son teknolojik gelişmeler, tüp bebek tedavisinde sağlıklı embriyonun seçilmesi dahil, birçok farklı sağlık avantajı sağlıyor.