29 Haziran 2014 Pazar

Hoşgeldin Ramazan- Sağlık Haberlerinde Ramazan Klasikleri

11 ayın sultanı Ramazan'ın gelmesiyle gazetelerin sağlık sayfalarındaki yalan haberler, iftar videolarında hızlı çekimde açan güller gibi pörtlemeye başladı. 


(Resim: Ramazan ayında sağlık haberlerinin durumu, temsili)


Sabah gazetesi, 28 Haziran tarihli haberinde 'Ramazan'da arı sütü tok tutar' manşetini atıyor.

Haberin devamı şöyle:

Yrd. Doç. Dr. Kekeçoğlu, arı sütünün midedeki pepsin ensimleriyle sindirildiğini, insanları tok tutma yönünde etki oluşturduğunu belirterek, 'İnsanlar, oruç tutarken gün boyu uyuyarak geçiriyor, zorlanıyor ama arı sütü tüketirse buna gerek kalmayacak' dedi.
Arı sütünün midedeki pepsin enzimiyle sindirilmesinde haber değeri taşıyan bir durum yok. Pepsin midede proteinleri parçalayan 3 enzimden biri olduğu için (diğer proteolitik enzimler: tripsin ve kimotripsin), içinde protein olan herhangi bir besin tükettiğimzde (yani neredeyse her öğünde) pepsinin devreye girmesi olağanüstü bir durum teşkil etmiyor. Dolayısıyla bu giriş cümlesi, ne arı sütünün doygunluk hissi yaratması konusunda, ne de başka bir besin yerine arı sütünü tercih etmemiz konusunda bizi ikna edebiliyor.

Devam edelim:
Kekekçoğlu, arı sütünün başka ürünlerde olmayan birçok özelliği bulunduğunu söyledi. Arı sütünün mineraller, vitaminler, karbonhidratlar ve proteinler gibi sayılamayacak kadar besin içerdiğini anlatan Kekeçoğlu, içeriği sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirdiğini dile getirdi.
Mineraller, vitaminler, karbonhidratlar ve proteinler iddia edilenin aksine birçok besinde farklı kombinasyonlar ve oranlarda bulunuyor. Üstelik, mineral ve vitaminlerin bizi uzun süreli tok tutmada hiçbir rolü olmadığı gibi, karbonhidratların bu yönde ancak zararı olabilir. Arı sütünün bağışıklık sistemine faydalı etkileri, içinde barındırdığı B vitaminleri ile mümkün olabileceği gibi (yoktur diyemeyiz) henüz tıbbi literatürde geniş oranda kabul görmüş değil.
''Çocuk sahibi olmak, biliyoruz ki bayanlar için çok önemli" diyen Kekeçoğlu, "Arı sütü bunlara iyi geliyorsa, bedeli çok görülmeyecektir. Bayanlarda özellikle yumurtlama gücünü arttırıyor. Erkeklerden çok, bayanlarda görülen 'östrojen' dediğimiz hormon vardır. Dolayısıyla bayanlara şiddetle öneriyorum.
Şimdi yeni bir kulvara girdik, o da 'gün boyu tok tutan' arı sütünün aynı zamanda kısırlık tedavisinde de kullanılabiliyor olması. Tıbben kesinlikle kabul görmemiş, daha çok holistik ve new age tedavilerde, güvenilirliği ve güvenliği test edilmeden önerilen yüzlerce yöntemden biri olan arı sütü kısırlık tedavisi, Sabah gazetesi tarafından araya 'östrojen' ve 'yumurta gücü' gibi okuyanların aklını çelecek anahtar kelimelerle sağlık sayfasında yayınlanıyor.

1. Arı sütü yemenin kısırlığı tedavi ettiğine dair hiçbir bilimsel çalışma yok. Pek de güvenemediğimiz 2008 yılına ait bir çalışma, erkek kaynaklı kısırlık sebebiyle hamile kalamayan çiftlerde kadının vajinasına arı sütü ve bal sürülerek hamilelik şansının yükseltildiğini iddia ediyor. Denemek isteyenler Ramazan'dan sonra bu çalışmanın yazarları ile iletişime geçebilir.

2. Mesele östrojense, vücuda östrojeni çok daha etkili şekilde sunabilecek başka besinler var. 'Nedir bunlar???' dediğinizi duyar gibiyim: örneğin soy fasulyesi, örneğin bezelye, örneğin hormonlu süt...Fakat mesele östrojen değil, hala anlamadınız mı???!!! Unutmadan, östrojeni diyetinize katmaya karar vermeden önce, bir doktora gidip vücudunuzun hormon dengesini öğrenmeniz lazım. Östrojenin vücuda zararlı olabileceği birçok sağlık durumu da var.

3. 'Yumurta gücü' ne?

Gelin bu güzel Ramazan haberini Sabah gazetesinin temennisi ile bitirelim:
Arı sütünün fiyatı oldukça pahalı. Bir kilogramı 10 bin lira değerindedir fakat besin içeriği ve faydaları düşünüldüğünde bizim için en önemli şey sağlıktır. Sağlık için harcamayacağımız para yoktur. Sağlık için faydaları düşünüldüğünde bu parayı kimsenin gözü görmeyecektir.
Paçalarından akan yanlış tıbbi bilgileri bir şekilde yine de bilimle bağdaştırmaya çalışan Sabah gazetesi sağlık haberi, bitiriş darbesini bir de bu ürünün pazarlamasını yaparak vuruyor. İngiltere kralı, rahmetli başkan Kennedy, taçsız kral Pele, Backenbauer, kaleci Mayer, Nadia Komanaçi, Brigitte Bardot ve Fenerbahçeli Cemil ! Hepsi şöhretlerini arı sütüne borçludurlar.

Not: Arı sütü ne ola ki? diyenler için, biz de bilmiyorduk baktık. İşçi arıların salgıladığı, jel kıvamında bir salgı. Bütün larvaları ve yetişkin kraliçe arıları beslemek için kullanılıyor.

Nerede o eski Ramazanlar, horoz şekerleri, mahalleliyi apayrı bir heyecana boğan bozacı sesleri. Artık eski Ramazanlardan bize yadigar kalan çok az şey var, bir tanesi de yanlış sağlık haberleri. Gün be gün onlar da tarihe karışacak, çünkü artık Bilim Bilmiyim yalan kokan haberlerin gazını Ramazan coca cola'sı gibi kaçırıyor.



Not: Haberi bulan Baha Uygar Mitat'a teşekkürler!

22 Haziran 2014 Pazar

GALAKTİK CUMHURİYET BU DEHAYI KONUŞUYOR

En sevdiğimiz bilim haberlerinden olan 'küçük dahiler' ve 'Galaksimiz bu Türk'ü konuşuyor' hikayelerinin eşsiz bir harmanlanması 20 Haziran 2014 günü İhlas Haber Ajansı aracılığıyla gazetelerde yerini aldı:


Tekirdağ’ın Şarköy ilçesinde Google ve Facebook’un açıklarını bulan 15 yaşındaki Enis Getmez, Google’dan teşekkür mektubu aldı. 15 yaşındaki Enis Getmez, Google’ın yaşı tutmadığı için abisi Emre Getmez aracılığıyla iş teklifinde bulunduğunu iddia ederek....

Gelin beraber Google'ın teşekkür ve iş teklifi mektubuna bakalım:


O da nesi, bu mektup Google Adsense'ten. Yani, Google'ın kullanıcılara reklam gelirleri payını dağıttığı ağdan yollanıyor. Teşekkür veya iş teklifinden ziyade, yılda onbinlerce kişiye yollanan rutin bir hesap bilgisi. Bir blog veya youtube üyeliğinize Google aracılığıyla reklam servisi eklemek isterseniz, hesabınızda yayınlanan reklamlar için ortalama bir kullanıcı için yılda (sıkı durun) birkaç dolara tekabül edecek reklam geliri sağlayabiliyorsunuz. Bu mektup da, hesap bilgilerine istinaden yollanmış belli ki. Üstelik, mektup afacan hacker Enis'e bile değil, abisi Emre'ye gelmiş. Enis bu olayı 'yaşı tutmadığı için abisine iş teklifi götürülmesi' ile açıklıyor.

Olayın en büyük kurbanı, saflığıyla şimdiden kendi evladı dahil herkesten kazık yiyebilecek gibi görünen baba Getmez:

''3 YIL İÇİNDE 3 LAPTOP PARÇALADI''
Getmez, "Ben ilk zamanlarda çocuk bilgisayarda oynarken oyun oynuyor zannettim. Dedim ’Oğlum derslerine çalış bilgisayarla oyun oynama derslerinden geri kalırsın’ dedim. ’Baba ben bilgisayarla oynamıyorum program yapıyorum’ dedi. Tabi ben anlamadığımdan bu yaştaki çocuklar internette oyun oynar diye düşündüm (Hislerinize güvenin Bay Getmez). Yine bir akşam eve gittiğimde bilgisayar başında gördüm. Oyun oynadığını düşündüm. ’Baba ben bilgisayarda oyun oynamıyorum. Program yazıyorum. Google’nin internet üzerinden düzenlediği yarışmalarda Türkiye birincisi dünya 9. olduğunu ikinci etap düzenlenen yarışmada dünya 3. oldum’ dedi. Ben anlamadığımdan ’nasıl oluyor’ dedim. Bir süre sonra Google’den mektup geldi (Düzeltelim, Adsense reklam faturası geldi). Oğlum kendisini sitelerine yönetici yapmak istediklerini söyledi (Biz Google olarak yöneticilerimizi böyle seçiyoruz, İhlas Haber Ajansı da aynısını yapıyor değil mi? Sizinki kaç yaşında?). Ben de ’Oğlum sen küçüksün bildiklerini söyleme seni kandırırlar’ dedim (Babayı fazla hafife aldık, aslında oldukça temkinli). 4 yıllık üniversite bitirmiş Amerika’da stajyerlik yapmış bilgisayar mühendisleri bile oğlumun bildiğini bilmiyormuş. Daha küçük olduğu için kendi bilgisini kendine saklamasını, önce okulunu bitirmesini tavsiye ettim. Bu 3 yıl içinde 3 tane laptop parçaladı (Parçalayıncaya kadar çalışmak). Tabi bunun yaptığı işlere kullandığı laptoplar yetmiyormuş. Bilmediğimden bana da söyleyemiyor. Öğrendim, Enis’in yaptığı programları kaldırabilecek 6 inç laptop aldım (Çok fazla yanlış var bu cümlede, Enis ne habis işler çevirmişsin ya). Şimdi bir sorun yok. Benim de anladığım bir şey değil. Bir çok sitelerden Google’den bile teklif var. (Sizin gibi iyimser ve umut dolu insanlarla aynı şehirde, aynı dünyada yaşamak istiyorum)

Son olarak, Baba Getmez'e daha dikkatli olmasını, eve gelecek bir sonraki mektubun da muhtemelen Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu'ndan yollanan bir davet mektubu olabileceğini, sakın ha ama sakın ha süpürge, asa ve baykuş masrafları için oğlu Enis'e para vermemesini tavsiye ederiz.

Not: Haberi bulan Baha Uygar Mitat'a teşekkürler!