Bugünkü konuğumuz, Radikal gazetesinin 4 Mayıs 2012’deAzerbaycan’ın Naftalan
bölgesindeki şifalı petrol tesisleri ile ilgili yaptığı bilim haberi.
Haberin bilimsel
içeriğini tartışmadan önce, genel okuyucu gözü ile haber resmini değerlendirelim.
Bize sağlık ve şifayı çağrıştırması gereken bu resimdeki göze çarpan ilk öğe,
katrana bulanmış bedeni abanoz rengini almış, mezara yığılırmışcasına küvete
yerleştirilmiş yaşlı bir adamcağız. Adeta bir spa tesisinin resmine değil de, küvete bırakılmış bir Abakanowicz heykeline
bakıyoruz. Canlılık ve yaşam enerjisinden çok, hareketsizlik ve ölümün resmi
çekilmiş. Her bilim haberine yapıldığı gibi, bu habere de bir çift-sarmal DNA
resmi konsaydı, belki daha bile iyi olurdu.
Gelelim habere:
‘’Azerbaycan'ın ikinci büyük kenti Gence'ye 50
kilometre uzaklıktaki Naftalan kentinde, bölgeye özgü yanıcı olmayan “Neft” adı
verilen bir petrol türü, dünyanın dört bir bölgesinden gelen hastalar
tarafından şifa amacıyla kullanılıyor.[…] merkezde başta sedef olmak
üzere cilt hastalıkları, kulak-burun-boğaz ve diş hastalıkları, cerrahi
operasyon aşamasına gelmemiş bel fıtığı vakalarının petrolle yapılan fizik
tedavi ve masajla iyileştirildiğini ifade etti.’’
Belli ki,
Azerbeycan’da açılan bir şifa tesisi, Türkiye’de reklamını yapmak istiyor, Türk gazeteleri bilim sayfalarının ne üfürülse bastığından da haberdar.
Naftalan
bölgesinde düşük kaliteli petrolden bolca olduğu ve sedef
hastalarının uğrak noktası olduğu doğru. Bunun sebebi, Neft petrolündeki %50
seviyesine varan naftalin hidrokarbonu –ki evet, evlerimizde kullandığımız
naftalinin aktif maddesi. Naftalin, sedef ve romatizma hastalıkları için
geleneksel olarak terapi amaçlı kullanılıyor. Hastaneye gittiğiniz zaman
doktorun size naftalin banyosu yazmamasının sebebi ise, bu maddenin aynı
zamanda yüksek derecede kanserojen olma ihtimali. Bu bağlamda, evdeki naftalin
banyosu ile yetinmeyip Naftalan’a gitmek isterseniz, sedef hastalığınızdan kurtulup
cilt kanserine yakalanabilirsiniz ki bu da bir kişisel tercih.
Bu arada,
tesiste diş eti hastalıklarından kısırlığa, uygulanan tedavilerdeki başarı
oranının yüzde 95'lere vardığı, yani aspirin ile başağrısını geçirmedeki tedavi
başarısından yüksek olduğu da gözümüzden kaçmadı. Umarız bu prosedürdeki
detayları, Naftalan bölgesinde yakın zamanda düzenlenecek olan bir tıbbi
kongrede dinleriz.
‘Merkeze gelenlerin rahatsızlıklarının derecesine
göre küvetlere doldurulmuş petrolün içerisinde 10 dakika kaldığını anlatan Ari,
8-10 seans süren uygulama sonucunda tedavide başarının yüzde 95'lere ulaştığını
öne sürdü.’
Bir katkı : “Neft” adı verilen bir petrol türü... Neft zaten Rusça ve Azerbaycan Türkçesinde petrol anlamında gelmektedir :)
YanıtlaSilevet, sanırım yunanca'dan geliyor kökü (nafta). Pek bilmiyorum petrol endüstrisini ama, sanırım buradan çıkan petrole özellikle neft petrolü deniyor. Teşekkür ederim, azericede ve rusçada direkt neft olarak kullanıldığından haberdar değildim.
YanıtlaSilTeşekkürler💐💐💐💐💐💐🐗💝💝💝💝💝💝💝💝💝💝💝🐴🦄
YanıtlaSil